Perihan`IN sayfasI
İYİ Eğlenceler
PERİHANIN SAYFASI
Bir bayrak ruzgar bekliyor






Yaşamaz ölümü göze almayan Zafer, göz yummadan koşar da gider. Bayrağa kanının alı çalmayan Gözyaşı boşana boşana gider! Kazanmak istersen sen de zaferi Gürleyen sesinle doldur gökleri Zafer dedikleri kahraman peri Susandan kaçar da coşana gider. Bu yolda herkes bir ey delikanlı Diriler şerefli ölüler şanlı Yurt için döğüsen başı dumanlı Her zaman bu sandan, o sana gider. Faruk Nafiz ÇAMLIBEL NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE Toprak bedenimi sarsa Bayrak gönlümdeki yarsa Selam edirneden karsa Adım, Adım yürüyene Yeseviden başlayan yol Hacı bektaş, yunus kol, kol Hepsinde bir beraber ol Gönül sözü dinleyene Çağlar açtım, çağlar dürdüm Yirmi dört boy hayat sürdüm Dünyaya adalet ördüm Medeniyet dinleyene Üç kıtada ayak izim Üç kıtada dilim sözüm Türküm, türküm diye sazım Avaz avaz söyleyene Ne mutlu türküm diyene KOLSUZ
Sağ kolu kesilmiş omuz başından, Dev adımlarıyla bir yolcu gitti: Solunda bir kılıç gibi sallanan Tek kolu anlattı, bu bir yiğitti.
Bir dağdı, gölgesi kararttı yolu, Ardınca yürürken içim yaş dolu Canlandı gözümde kesilmiş kolu Sınırda düşmanı göğsünden itti.
|
Canlar yüce Mevla’dan fanilere emanet Türk’e kurşun sıkana lanet, binlerce lanet!... Hilalin gölgesinde uykuya dal şehidim Beratın yüce Kur’an, kefenin al şehidim Dizlerimin dermanı, gözlerimizin feri Zalimin karşısında görmeliydin neferi Mübarek al kanınla suladın dört bir yeri Karanlık dünyamıza ışık oldun şehidim Göz pınarlarımıza kan yaş doldun şehidim Göğüs kafesimizde vatanımız bengisu Alaca karanlıkta kalleşler kurar pusu Düşlerimizi yıkar acı barut kokusu Tarihte ak bir sayfa, gedik açtın şehidim Fitne, fesat ve şerden, koşup kaçtın şehidim Melekler ebediyet üfleyince özüne Semadan harman harman nurlar indi yüzüne Eğilip bükülmedin, sadık kaldın sözüne Seninle hüzünlendik, bin kez öldük şehidim İçimizdeki yası bine böldük şehidim Posta güvercinleri acı düşürdü öze Dalgalanan bayrağın sureti düştü göze Yüksek seciyenizle bu millet çıktı düze Nice canlar boy verdi toprağında şehidim Kâinatı seyrettim yaprağında şehidim Yeri göğü inletti, can yaktı âh ü zârın Ziyaretgâhı oldu meleklerin mezarın Gözbebeklerimize değiverdi nazarın Sen gittin ya kavruldu yüreğimiz şehidim Ölümünle yıkıldı direğimiz şehidim Gönül göğünde güneş, belisin yüce dağın Yıldızlarla donandı, asumanın, otağın Urbaların kan revan, saçların darmadağın Gönül bahçelerinde güller soldu şehidim Toprak senin kanınla vatan oldu şehidim |
Saniyedir bu sayfadasınız... |